Amaç: Uterin korpus tutulumu daha önceki çalışmalarda radyolojik olarak gösterilmiş veya endometriyal biyopsi ile teşhis edilmiştir. Bu nedenle, radikal histerektomi örneklerinde uterin korpus tutulumunu saptayan az sayıda çalışma vardır. Bu çalışma, cerrahi olarak tedavi edilen serviks kanseri hastalarında uterin korpus tutulumunu etkileyen faktörleri araştırmak için tasarlanmıştır. Materyal ve Metot: Ocak 2008-Ağustos 2021 tarihleri arasında Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde radikal histerektomi ve pelvik-paraaortik lenfadenektomi yapılan klinik erken evre (evrelB1-IIA2) serviks kanserli toplam 269 hasta çalışmaya alındı ve klinikopatolojik verileri hasta dosyalarından veya hastanenin elektronikveri tabanından çıkarıldı. Bulgular: Uterin invazyon 102 (%37.9) hastada pozitifti. Hastaların tümör boyutu 66 (%24,5) hastada s20 mm, 82 (%30,5) hastada >40 mm idi. 44 (%16.4) hastada parametrial invazyon saptandı. Multivariant analizde; tümör tipi (adenokanser ve diğer tümör tipleri) (HR: 8,94; %95 GA: 3,569-22,401; p<0,001), tümör boyutu (>35 mm-<35 mm) (HR: 2,34; %95 GA: 1,234) -4,440; p=0,009) stromal invazyon derinliği (>1/2vs. s1/2) (HR: 6,63; %95 GA: 2,205-19,952; p<0,001), parametrial metastaz (pozitif vs. negatif) (HR: 2,86; %95 GA: 1,220-6,707; p=0,016) uterin invazyonun bağımsız belirleyicisi olarak bulundu. Sonuç: Tümör tipi, stromal invazyon derinliği ve parametrial metastaz, uterin korpus invazyonu için bağımsız risk faktörleriydi. Serviks kanseri evrelemesini belirlemede geleneksel olarak cerrahi-patolojik bulgular kullanılmamasına rağmen serviks kanserinin tedavisinde uterin invazyonun varlığının önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. [ABSTRACT FROM AUTHOR]