Amaç: Bu çalışma kalıcı mesane kateteri olmadan sezaryen doğumun (SD) güvenliğini değerlendirmeyi amaçlamıştır. Ayrıca bu çalışmada üriner kateteri olan ve olmayan hastaların SD sonrası klinik ve idrar boşaltım özellikleri arasındaki farklılıkların karşılaştırılması da amaçlanmıştır. Gereç ve yöntemler: Bu vaka-kontrol çalışması Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Has-tanesi'nde Nisan ile Eylül 2021 tarihleri arasında retrospektif olarak yürütüldü. Elektif sezaryen olan toplam 40 hasta incelendi. Bu hastalardan idrar sondası kullanımına göre iki grup incelendi: idrar sondası olmayan hastalar (Grup 1 / Çalışma) ve idrar sondası olan hastalar (Grup 2 / Kontol). Sonuç ölçütleri postoperatif idrara çıkma, postoperatif mobilizasyon ve hastaların taburcu olma süresi idi. Bulgular: Grup 1'de sezaryen süresi anlamlı olarak daha uzun iken, grup 2'de postoperatif idrara çıkma, postoperatif mobilizasyon ve hastaneden çıkış süreleri anlamlı olarak daha uzundu (p<0.05). işeme rahatsızlık oranı ve rezidüel hacim gruplar arasında benzerdi. Her iki grupta da operasyon sırasında herhangi bir cerrahi komplikasyon gelişmedi. Ayrıca, çalışma popülasyonunda idrar yolu enfeksiyonu ve mesane distansiyonu gözlenmedi. Sonuç: Rutin kalıcı mesane kateteri sezaryene giden hastalarda zorunlu görünmemektedir. Birçok klinisyen cerrahi komplikasyonları önlemek için bu kateterleri kullanmaya devam etse de, ameliyat sonrası mobilizasyon, idrara çıkma ve hastaneden taburcu olma süreleri kalıcı idrar sondalarından olumsuz etkilenebilir. Sezaryen ile doğum, mesane kateteri olmadan da güvenle yapılabilir. Uzun hastanede kalışlarda COVID-19 pandemisinin daha yüksek riski göz önüne alındığında, bu yaklaşım uygun bir seçenek olarak kabul edilebilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]