Amaç: Bu çalışmanın amacı Suriye’de ortaya çıkan savaş sonucu bulundukları yerleri terk etmek zorunda kalan ve Türkiye’de yaşayan Suriyeli göçmenlerin depresyon, anksiyete seviyeleri ve ilişkili sosyal, ekonomik ve kültürel faktörler ve göçmenlerin yaşam koşullarını incelemektir.Yöntem: Gözlemsel bir çalışma olan bu araştırmanın evrenini Bursa ilinin Yıldırım bölgesinde yaşayan 18- 65 yaş arası Yıldırım Göçmen Sağlığı Merkezi’ne başvuran gönüllü ve sağlıklı 254 Suriyeli katılımcı oluşturdu. Araştırmada katılımcılara yüz yüze görüşme yöntemi ile Arapça bilen araştırmacı tarafından gerekli görüldüğünde tercüman desteği ile anket uygulandı. Katılımcılara Göçmen Sağlığı Merkezi (GSM) İzleme ve Değerlendirme Formu, Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) uygulandı.Bulgular: Katılımcıları depresyon ve anksiyete düzeylerinde yükseklik vardı. Kadınların depresyon ve anksiyete düzeyleri erkeklerden anlamlı olarak yüksekti. Anksiyete ve depresyon düzeyleri ile gebelik sayısı ve düşük sayısı arasında pozitif yönde zayıf ilişki vardı. Madde bağımlılığı olanların depresyon düzeyleri madde bağımlılığı olmayanlara göre anlamlı yüksekti.Sonuç: Mültecilerin psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik psikososyal destek programlarının geliştirilmesi faydalı olabilir.
Objective: The aim of this study is to examine the depression, anxiety levels, and associated social, economic and cultural factors of Syrian refugees living in Turkey who had to migrate after the war in Syria. Method: The sample of this observational study consisted of 254 healthy Syrin refugees between the age of 18-65, living in Yıldırım region of Bursa province of Turkey, who applied to the Yıldırım Migrant Health Center, and volunteered to participate in the study. The questionnaires were applied to the participants with face-to-face interview by the resercher who speaks Arabic, with the support of an interpreter when needed. The Immigrant Health Assessment Questionnaire, the Beck Depression Inventory (BDI), and the Beck Anxiety Inventory (BAI) were applied.Results: The depression and anxiety levels of the participants were high. The depression and anxiety levels of female participants were significantly higher than males. There was statistically significant and weak positive correlation between anxiety and depression levels and both the number of pregnancy and the number of miscarriages. The depression levels of the participants with substance dependence were significantly higher than that of participants with no history of substance dependence. Conclusion: Psychosocial support programs may be beneficial for meeting the psychological and social needs of the refugees.