Hipnoz, sıklıkla yanlış anlaşılan ve çeşitli yanılgılarla çevrili bir uygulama olup, antik uygarlıklara kadar uzanan köklü bir tarihi geçmişe sahiptir. Bu derleme, bireyin hipnoza yanıt verme yeteneğini etkileyen organik faktörleri inceleyerek, nöroanatomi, genetik ve hipnotik duyarlılık arasındaki ilişkiyi keşfetmektedir. Bu derleme, özellikle ağrı ve kaygı yönetiminde, hipnozun yüksek düzeyde bilişsel bir aktivite olarak önemini vurgulamakta ve hipnozun sağlık uygulamalarına entegre edilmesinin potansiyel faydalarını belirtmektedir. Son zamanlarda nörogörüntüleme alanındaki ilerlemeler, hipnozun nörolojik mekanizmalarına dair içgörüler sunarken, genetik araştırmalar uygulama alanlarını genişletmiştir. Ancak, süregelen yanılgılar kabulünü engellemektedir. Bu makale, hipnozun kökenleri, psikiyatriyle ilgili tarihsel gelişimi, esas olarak duygulardan sorumlu limbik sistemi etkileyen temel nörogörüntüleme bulguları ve genetik alt yapısına odaklanarak, hipnozu multidisipliner bir şekilde keşfetmeyi amaçlamaktadır. Amacımız, klinisyenleri, sosyal bilimcileri ve sağlık profesyonellerini hipnozun bilimsel temellerini terapötik uygulamalara etkili bir şekilde entegre etmeye teşvik ederek, sonuçları iyileştirmedeki rolünü daha kapsamlı şekilde anlamalarına katkıda bulunmaktır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]