Amaç: Bu çalışmada postoperatif cerrahi yoğun bakım ünitemizde 24 saat takip edilen hastalarda konfüzyon değerlendirme ölçeğini (KDÖ) kullanarak deliryum insidansını ve risk faktörlerini saptamayı amaçladık. Yöntemler: Çalışma, etik kurul onayı sonrası 250 hasta ile yapıldı. Genel anestezi veya rejyonal anestezi altında ameliyat edilen ve postoperatif cerrahi yoğun bakım ünitesinde takip edilen hastalar, postoperatif 1. gün Ramsay Sedasyon Skalası ile değerlendirildi. 4 ve altında puan alan hastalara KDÖ uygulandı. Hastaların yaş, cinsiyet, Amerikan Anestezistler Derneği (ASA) skorları, preoperatif risk faktörleri, anestezi şekli, operasyon süresi, intraoperatif işlemler, ağrı skorları vizüel analog skala (VAS) ve postoperatif analjezi yöntemleri kaydedildi. Bulgular: Deliryum insidansı %18,4 olarak bulundu. Deliryum gelişen hasta grubunda yaş ortalaması daha ileriydi (sırasıyla 68,8±12,7 ve 57,6±12, p=0,001). ASA skorlarındaki bir birimlik artışın deliryum görülme riskini 3.3 kat artırdığı görüldü. Rejyonal anestezi uygulanan hastalarda deliryum insidansı %34,6 iken genel anestezi alan hastalarda %16,5 idi (p=0,024). Preoperatif diyabetes mellitus (DM) ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) varlığının deliryum gelişimini arttırdığı görüldü (p<0,05). Postoperatif analjezi için meperidin kullanılan hastalarda deliryum insidansı anlamlı derecede yüksekti (p=0,013). Deliryum gelişen hastaların VAS değerleri anlamlı oranda yüksek bulundu (p=0,006). Sonuç: İleri yaş yüksek ASA skoru, preoperatif DM ve KOAH varlığının deliryum gelişimi için önemli risk faktörleri olduğunu bulduk. Rejyonal anestezi, yüksek ağrı skorları ve meperidin kullanımının deliryum gelişimi ile ilişkili olduğu görüldü. Postoperatif dönemde basit bir ölçme tekniği olan KDÖ'nün günlük izlem formlarına eklenmesi sıklıkla gözden kaçan deliryumun erken fark edilmesini sağlayabilir. Etkili risk faktörlerinin tanımlanması ve önlenmesinin postoperatif deliryum için primer öneme sahip olduğu kanaatindeyiz. [ABSTRACT FROM AUTHOR]