Amaç: Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) Aralık 2019'da Çin'in Wuhan eyaletinde tanımlanmış ve kısa sürede tüm dünyaya yayılarak 11 Mart 2020'de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından "pandemi" (küresel salgın) olarak kabul edilmiştir. Geçmiş viral pandemilerde ölümlerin sıklıkla bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanması, COVID-19 tedavi rehberlerinde antibiyotik kullanımının da yer almasına neden olmuştur. Bu durum çok ciddi antibiyotik tüketimine yol açmıştır. Çalışmalarda, COVID-19 seyrinde gelişen bakteriyel enfeksiyon insidansının düşük olduğu bildirilmekle birlikte bu durum değişmemiştir. Gereksiz ve aşırı antibiyotik kullanımının antimikrobiyal ilaç direncine yol açtığı iyi bilinen bir gerçektir. Direnç gelişmesinin önlenmesinde antimikrobiyal yönetim programlarının önemli bir yeri vardır. Antibiyotik tüketiminin monitörizasyonlarının yapılması etkin yönetim programlarına katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada yoğun bakım ünitesinde takip edilen hastalarda antibioyotik kullanımı üçer aylık dönemler halinde monitörize edilerek değerlendirildi. Pandemi öncesi ve sonrası dönemlerde antibiyotik kullanımı karşılaştırıldı. Gereç ve Yöntem: Hastane elektronik kayıt sistemi kullanılarak 01.01.2020-31.12.2020 tarihleri arasında 850 yataklı üniversite hastanesinin iç hastalıkları yoğun bakım ünitesinde takip edilen hastaların tedavisinde kullanılan antibiyotikler belirlenmiştir. Bu zaman dilimindeki antibiyotik kullanımı üçer aylık dönemler halinde DSÖ ATC/DDD sistemine göre 100 hasta günü olarak hesaplanmıştır. Bunun için kullanılan ilaçlar kutu bazında hesaplanmış, Gram cinsine dönüştürülerek önce ATC koduna daha sonra da hasta gününe bölünüp 100 ile çarpılarak 100 hasta günüde antibiyotik tüketimi hesaplanmıştır. 2020 yılı 2. dönemin iki ayında ve 4. dönemde COVID-19 hastaları yoğun bakım ünitesinde diğer hasta grupları olmaksızın takip edilmiştir. Bulgular: COVID-19 ile ilgili tecrübeler arttıkça, yapılan bilimsel toplantılarda ve yeni ortaya çıkan çalışmalarda gereksiz antibiyotik kullanımlarının sıklıkla vurgulanması enfeksiyon hastalıkları ve yoğun bakım uzmanlarının bu konudaki bakış açısını değiştirmiştir. Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi tarafından yapılan toplantılarda sürveyans verileri ve ünite antibiyotik tüketimleri değerlendirilmiştir. Bu veriler doğrultusunda eğitim toplantıları düzenlenmiş, sağlık çalışanlarının bu konudaki farkındalıkları artırılmıştır. COVID-19 hastalarının yoğun olarak takip edildiği dördüncü dönemde özellikle ilk ayda sekonder bakteriyel enfeksiyonlarda artış olmasına rağmen antibiyotiklerin kullanımında azalma olmuştur. Sonuç: COVID-19 pandemisiyle birlikte antibiyotik kullanımının artmasıyla antimikrobiyal direncin daha da artacağı tahmin edilmektedir. Direncin halihazırda ciddi bir sorun olduğu bugünlerde antibiyotik tüketim monitörizasyonları eşliğinde etkin antibiyotik yönetim programlarının ivedilikle planlanması, gereksiz antibiyotik kullanımının azaltılmasına önemli katkı sağlayacaktır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]