Amaç: Etkin antiretroviral tedavi kullanımının yaygınlaşmasıyla HIV ile enfekte bireyler arasında görülme sıklığı azalan ancak birçok hastalık için geliştirilen yeni tedavi modaliteleri ve tanı sürecinde gecikilen HIV ile enfekte hastalarda karşımıza çıkabilecek PML'ye dikkat çekmektir. Olgu: Tanı aldığı bir hastalık veya düzenli kullandığı bir medikal tedavisi olmayan 50 yaşında erkek hastamızın Aralık 20'de dengesizlik ve yürüme problemi gelişmişti. İlerleyen günlerde mevcut şikayetlerinde artışa ek olarak sol taraflı kuvvetsizlik, konuşma bozukluğu ve yutma güçlüğü ortaya çıkmıştı. Farklı bir merkezde serebrovasküler olay olarak değerlendirilip tedavi başlanan hasta merkezimiz acil polikliniğine Mart 21'de nefes darlığı, öksürük ve balgam şikayeti ile başvurdu. Tanıklı aspirasyon öyküsü olan hastanın toraks BT'si ön plana aspirasyon pnömonisi lehine değerlendirilirken mevcut nörolojik şikayetleri nedeniyle çekilen beyin BT'sinde sol serebellar pedinkülden sol serebelluma uzanım gösteren asimetrik hipodens alan saptandı. Semptomlarının ilerleyici karakterde olması nedeniyle ayırıcı tanıları arasında PML'de yer alan hastanın bos örneğinden gönderlen JC virüs düzeyi 1.482.000 kopya/ml olarak sonuçlandı. PML gelişimine zemin hazırlayacak nedenlere yönelik istenen tetkiklerinde CD4 düzeyi 7/mm? olan hastanın anti-HIV sonucu pozitif olarak saptandı. Sonuç: PML nadir olarak görülse fatal seyredebilen bir hastalıktır. Hastalığın erken dönemde tanınması sonrasında kişinin immün sisteminin yeniden yapılandırılması (örneğin: ART) ve virüs spesifik T hücre tedavisi gibi seçeneklerle mortalite ve morbidite oranlarında azalma sağlanabilmektedir. Bu nedenle ilerleyici nörolojik bulguları olan hastalar değerlendirilirken PML ve PML gelişmesine ortam hazırlayan etiyolojik nedenler akılda bulundurulmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]