Amaç: Perioperatif hipotermi, koagülopati, azalmış bağışıklık fonksiyonları, uzamış ilaç klirensi ve kardiyovasküler komplikasyonlar dahil olmak üzere birçok sonucu olan zararlı bir durumdur. Bu çalışmada genel anestezi sırasında perioperatif hipotermi insidansını, ilişkili risk faktörlerini ve sonuçlarını göstermeyi amaçladık. Yöntem: Bu prospektif kohort çalışma için, bir aylık bir süre içinde genel anestezi altında herhangi bir elektif operasyon planlanan Amerikan Anesteziyologlar Derneği fiziksel durumu I-III olan 18-75 yaş arası hastalar alındı. Hastaların vücut sıcaklıkları preoperatif ünitede, ameliyat salonunda indüksiyondan önce, operasyonun ikinci saatinde, operasyon sonunda; ameliyat sonrası derlenme ünitesinin girişinde ve çıkışında tıbbi kızılötesi termometre kullanılarak ölçüldü. Hastaların demografik ve hemodinamik özellikleri, cerrahi büyüklükleri, ameliyat ve anestezi süreleri, ısıtma yöntemleri, hastane ve yoğun bakım ünitesin (YBÜ) yatış süreleri kaydedildi. Bulgular: Kayıtlı 290 hastanın altmış beşinde (%22,4) perioperatif hipotermi gelişti. Anestezi ve cerrahi süresi hipotermili hastalarda daha uzundu (p<0,001). Hastaların hastanede kalış süreleri de hipotermisi olan hastalarda daha uzundu (p<0,001). Hipotermili hastaların yoğun bakıma yatışları normotermili hastalara göre anlamlı olarak daha yüksekti (%2,7’ye karşı %9,2, p=0,030). Sonuç: Perioperatif hipotermi, bu bağlamda yayınlanan birçok klinik uygulama kılavuzuna rağmen sorun olmaya devam etmektedir. Orta büyüklükte ve majör tip ameliyatlar daha fazla perioperatif hipotermi ile sonuçlandı. Perioperatif hipotermi, daha uzun operasyon ve anestezi süreleri, hastanede kalış süreleri ve daha yüksek YBÜ yatışları ile de anlamlı şekilde ilişkiliydi. Hipotermiyi önlemek için perioperatif dönem boyunca rutin monitörizasyon ve aktif ısıtma yapılmalı, bu konuda güncel uygulama kılavuzları takip edilmelidir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]