Amaç: Pandeminin COVID 19 olmayan kişilerde sağlık hizmet kullanımı özellikleri üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Nicelikel çalışma, Ankara ilinde bulunan iki aile sağlığı merkezine (n=200) ve Gazi Hastanesine (n=210) başvuranlarda yapılmıştır. Niteliksel çalışma, birinci basamak sağlık kuruluşları (BBSK) ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları (ÜBSK) (Gazi ve Gülhane hastanesi) sağlık çalışanları veya yöneticileri ve Sağlık Bakanlığı danışmanları üzerinde yapılmıştır. Çalışmada Gazi hastanesi sağlık kayıtları da kullanılmıştır. Bulgular: Pandemi döneminde hem BBSK (%19,0) hem de ÜBSK (%32,9) için başvuran kişilerin en sık karşılaştığı sorun randevu almaktır. Pandemi sırasında BBSK ve ÜBSK için takip sıklıkları sırasıyla DM'de %60-%56,3, hipertansiyonda %54,2-%54,9, KOAH'ta %28,6-%46,2 ve ruh sağlığı sorunlarında %16,7-%48,5 olarak gerçekleşmiştir. Araştırılan tüm hastalıklar için bu sıklıklar pandemi öncesinde %80'in üzerindeydi. Pandemi döneminde Gazi hastanesinde DM, HT ve KOAH nedeniyle ayaktan ve yatan hastalarda %5 ile %85 arasında bir düşüş gözlenmiştir. Nitel çalışmanın katılımcıları, sağlık kuruluşuna geç başvurunun daha karmaşık vaka teşhislerine neden olduğunu belirtmişlerdir. Sağlık çalışanlarına göre sağlık hizmetlerine erişim eksikliğinden en çok etkilenen gruplar, yaşlı hastalar ve kanser hastalarıdır. Sağlık hizmetlerinin devamlılığında BBSK’nın önemli rol oynadığı vurgulanmıştır. Sonuç: Kısa vadede, pandemi sırasında bulaşıcı olmayan hastalıkların (BOH) acil tedavi ve takip süreçleri gerektiren durumları hakkında bilgilendirici materyallerin geliştirilmesi önerilebilir. BOH takip ve tedavisindeki kesintiler, morbidite ve mortalite artışı potansiyeli yaratabilir. Ülkeler, pandeminin sağlık sistemi üzerindeki uzun vadeli etkilerini dikkate alarak planlarını yapmalıdır. Pandemi, erişilebilir ve sürdürülebilir sağlık hizmetleri için birinci basamak sağlık hizmetlerinin önemini ortaya çıkarmıştır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]