Amaç: Corona Virüs Hastalığı (COVID-19) koagülopatisinin patofizyolojisi ve klinik belirtilerinin altında yatan mekanizma belirsizliğini koruyor. Bununla birlikte, birkaç çalışma, özellikle COVID-19 ile ilişkili pnömoni ve akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) olan hastalarda anormal pıhtılaşma parametreleri bildirmiştir. COVID-19 koagülopatisinin altında yatan mekanizma bilinmemekle birlikte, bunun bir yaygın damar içi pıhtılaşma (DIC) şekli olduğu öne sürülmüştür. Bu çalışmada, COVID-19 tanılı yoğun bakım hastalarında prognozu öngörmede platelet ve D-dimer düzeylerinin etkinliğini belirlemeyi amaçladık. Materyal ve Metod: Demografik, klinik, laboratuvar verileri ve radyolojik bulgular, standart bir veri toplama formu kullanılarak hastane elektronik hasta kayıtlarından elde edildi. Platelet sayıları ve D-dimer verileri kaydedildi. Hastaların hastanede kalış süreleri, mekanik ventilatörde kalış süreleri ve yoğun bakımda kalış süreleri retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Çalışmaya COVID-19 tanılı 102 yoğun bakım hastası dahil edildi. Tüm hastalarda Polimeraz Zincir Reaksiyonu(PCR) onayı ve göğüs bilgisayarlı tomografiside (BT) COVID-19 ile uyumlu anormallikler vardı. Göğüs BT ile kanıtlanmış bilateral pnömoni, hastaların %91,2'sinde bildirilmiştir. Ölen hastaların platelet sayısı medyan 247x109 L (min-maks 192 - 354), D dimer seviyesi medyan 7.03 (min-maks 3.36-17.7) mg/L idi. Yaşayan hastalar platelet sayısı medyan 310 x109/L (min-maks 234 -- 350), D-dimer değerleri medyan 1,59 idi (min-maks 0,82 -2). Yaşayan ve ölen hastaların platelet sayıları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p=0.193). Ancak ölen hastaların D-dimer düzeyleri istatistiksel olarak daha yüksekti (p= 0.001). Sonuç: Yüksek veya azalmayan D-dimer seviyeleri, COVID-19 pnömonisi olan hastalarda kötü prognozu gösterebilirken trombosit sayılarının öngörücü bir değeri yoktur. [ABSTRACT FROM AUTHOR]