Amaç: Kasım 2012 tarihinde Çin’in Wuhan şehrinden yeni tip Koronavirüse bağlı (SARSCoV- 2), Koronavirüse hastalığı-2019 (COVID-19) olarak isimlendirilen salgın bildirilmiştir. Mortaliteyi etkileyen risk faktörleri halen net olarak tanımlanmamştır. Biz de çalışmamızda İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 18 Mart 2020 ile 30 Mayıs 2020 tarihleri arasında yoğun bakımda takip edilmiş olan laboratuvar ile onaylanmış 90 COVID-19 hastasıda cinsiyetin enflamatuvar belirteçler üzerine etkisini saptamayı planladık. Gereç ve Yöntem: İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 18 Mart 2020 ile 30 Mayıs 2020 tarihleri arasında yoğun bakımda takip edilmiş olan laboratuvar ile onaylanmış 90 COVID-19 hastası retrospektif olarak tarandı. elektronik medikal kayıtlardan hastaların demografik, klinik ve laboratuvar kayıtlarına ulaşılmış, erkek ve kadın cinsiyetler arası karşılaştırılmıştır. Bulgular: İstanbul Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde (YBÜ) takip ettiğimiz 90 hasta da erkek hasta sayısı, kadın hasta sayısına oranla daha fazla olup (erkek hasta sayısı 66, kadın hasta sayısı 24), hastaların klinik verileri ve demografik verileri arasında anlamlı olarak fark bulunmamamıştır. YBÜ’ ye yatış sırasında erkek hastaların interlökin (İL)-6 ve ferritin düzeyleri kadın hastaların düzeylerine göre anlamlı olarak yüksek saptanmıştır. Cinsiyetler arasında mortalite açısından anlamlı fark saptanmamıştır. Sonuç: COVID-19 hastalığına bağlı yoğun bakımda takip edilen hasta sayısı olarak erkek cinsiyet halen kadın cinsiyete göre yüksek olup mortalite üzerinde cinsiyetin anlamlı etkisi saptanmamıştır. Ancak erkek hastalarda enflamatuvar belirteçler olan İL-6 ve ferritinin daha yüksek saptanması, hastalığın erkeklerde daha şiddetli geçmesine sebep olabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]