Amaç: KOAH alevlenme ile karakterize olup pnömoni ve sepsis gibi durumlarda yoğun bakım ünitesine yatışa neden olabilmektedir. Non-invaziv mekanik ventilasyon yoğun bakım ünitelerinde ilk tedavi seçeneği olmakla birlikte mortaliteyi ve hastanede kalış süresini azaltmaktadır. Çalışmamızda yoğun bakım ünitesine kabul edilen KOAH'lı hastalarda mortaliteyi etkileyen faktörleri belirlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesine KOAH tanısı ile yatırılan hastaların verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Yoğun bakımda kalış süresi, APACHE II skoru, komorbiditeler, noninvaziv mekanik ventilasyon ihtiyacı, CRP albumin oranı ve lökosit lenfosit oranı kaydedildi. Bulgular: Çalışmamıza 177'si (%42,5) kadın olmak üzere toplam 416 hasta dahil edilmiştir. Hastaların 107'si (%25,7) (Grup 1) KOAH alevlenmesi, 183'ü (%44) (Grup 2) pnömoni ve 126'sı (%30,3) (Grup 3) sepsis nedeniyle YBÜ'ye kabul edilmiştir. Hipertansiyon 112 hastada (%26,9) en sık görülen komorbidite olmuştur. Mortalite, pnömoni ve sepsis hastalarında KOAH alevlenmesi olan hastalara göre daha yüksekti. Tüm hastalar prognoza göre karşılaştırıldığında, ölen hastalarda yaş, YBÜ'de kalış süresi, NLR, CAR ve APACHE II skorları daha yüksekti. Non-invaziv mekanik ventilasyon süresi KOAH atağı olan hastalarda daha yüksekken, mortalite invaziv mekanik ventilasyon desteği alan hastalarda daha yüksekti. Sonuç: KOAH'lı hastalarda pnömoni ve sepsis mortaliteyi artırırken, NIMV bu hastalarda olumlu bir prognoza sahiptir ve cesaret verici sonuçlar vermektedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]