ÖZET Obstrüktif uyku apnesi sendromu, horlama, apne, uyku bölünmeleri ve gündüz uyuklamaları ile karakterize bir hastalıktır. Neden olduğu tıbbi komplikasyonlar yanında, horlama, gündüz uyuklamaları, hastaların yol açtığı trafik ve iş kazalarından dolayı sosyal bir sorundur. Polisomnografide apne-hipopne indeksinin 5 'ten yüksek olmasıyla tanısı konur. Tedavi seçiminde AHİ, apne süresi, O2 satürasyonu, hastada bulunan hipertansiyon ve korpulmonale gibi komplikasyonlar dikkate alınır. Bu çalışmada 65 erkek, 25 kadın olmak üzere 90 hasta bulunmakta olup, yaş ortalaması 42.14±8.48'dir. Horlama, gündüz uyuklamaları ve apne şikayetleriyle kliniğimize başvuran hastaların yaş, cins, vücut kitle indeksi ve boyun çevresi kaydedildi. Hastaların şikayetlerini içeren anket formu dolduruldu ve her bir şikayet skorlandı. Hastalara tam bir Kulak Burun Boğaz muayenesi, nörolojik ve sistemik muayene yapıldı. Müller Manevrası yapılarak faringeal hava yolu darlığının seviyesi tespit edildi. Tüm hastalarda arteriyel kan gazı bakıldı ve lateral baş-boyun grafisi çekildi. Fizik muayene ve müller manevrasıyla obstrüksiyon seviyesinin sağlıklı olarak belirlenemediği veya hipofaringeal muayeneye izin vermeyecek düzeyde obezitesi olan 7 hastanın bilgisayarlı boyun tomografisi çekildi. Hastaların hepsinin kesin tanısı polisomnografi ile konuldu ve Multipl Uyku Latans Testi ile gündüz uyuklamaları objektif olarak tespit edildi. Hastaların demografik özellikleri, şikayetleri, fizik muayene bulguları, polisomnografi ve MULT bulguları ile istatistiksel olarak karşılaştırılarak hastalığın şiddetiyle ilişkileri araştırıldı. Polisomnografi ve MULT bulguları istatistiksel olarak incelenerek, AHİ, apne süresi, O2 satürasyonu ve gündüz uyuklamalarının birbiriyle ilişkisi incelendi. Böylece gündüz uyuklamaları ve O2 satürasyonunun, hastalığın şiddetiyle ilişkisi ortaya kondu. 87İleri yaşa sahip, aşın obez ve AHİ>30 olan 10 hasta Nazal-Devamlı hava yolu pozitif basınç cihaza ile tedavi edildi. Orofaringeal seviyede obstrüksiyonu olan, AHİ30 are treated with N-CPAP machine. Eighty patients who are less obese and obstructed oropharynx. Fifteen patients have taken to nasal operation who has serious nasal obstruction before main treatment. Soft palate and uvula which was taken out in the operation observed at light microscope histopathologicaly. Occurred complications on the patients after operation watched and recorded. Except and permanent voice distortion at a patient and a minimal nasopharyngeal stenos at another one late term complication was not occurred. Patients are observed after 3 months, 6 months and one year later. In the first control arterial blood gas looked. In the second control, PSG applied to the twenty patients to whom UPPP performed before and the success of the operation analyzed. In every control query form refilled out, non sleepiness is searched with Epwoth Sleepiness Scala and physical checkup performed. In the controls, snoring has reduced from % 93.3 to 13.3, AHI from 15.3Ü0.1 to 4.5±4.7, apne time from 31.Ü20.2 to 24.6±6.4 and minimum O2 saturation during apnea has increased from 79.7±9.8 to 85±7.7 and MULT value has increased from 13.9±4.8 to 16.9±3.8. 90 112