Giriş: Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19), dünya çapında yarattığı pandemi sonucunda yüz milyonlarca insanı etkilemiştir. COVID-19'a karşı geliştirilen aşılar şiddetli akut solunum sendromuna karşı en iyi kalkan olarak kabul edilmektedir. Aşılamayla gelişen gecikmiş tip deri reaksiyonları iyi tolere edilse de bazen kutanöz vaskülitlerin ortaya çıktığı veya var olan hastalığın alevlendiği bildirilmektedir. Bilim dalımızca izlenen iki olgunun sunumuyla birlikte, COVID-19'a karşı yapılan aşılama sonrasında literatürde bildirilen olgu serilerini (başlangıçtan Nisan 2022'e kadar) araştırarak, de novo gelişen vaskülit olgularına genel bir bakış sunma amaçlanmıştır. Olgu 1: Otuz yaşında önceden bir sağlık problemi olmayan erkek hasta. Ocak 2021 COVID-19 enfeksiyonu geçirmişti. Nisan 2021 tarihinde kırmızı renkli deri döküntüleri gerçekleşmişti. Bir-bir buçuk ay içinde kendiliğinden geçmişti. Haziran 2021'de ilk doz BioNTech COVID-19 aşısını olmuş ve problem yaşamamıştı. Eylül 2021'de 2. doz BioNTech COVID-19 aşısını olmuş ve 3 hafta sonra halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, sol ayak dorsal yüzde başlayan şişlik ve nekrotizan lezyonlar gelişmişti. Alınan biyopside immünokompleks birikimi gösteren küçük damar vasküliti tespit edildi. Olgu 2: Kırk sekiz yaşında kronik hastalık öyküsü olmayan kadın hasta. İki aydır olan konstitüsyonel semptomlar, kilo kaybı, halsizlik ve ateş şikayetleri ile başvurdu. Anamnezinde bize başvurusundan 6 ay önce asemptomatik COVID-19 enfeksiyon geçirdiğini belirtti. Şikayetlerinin 8 hafta önce, ilk doz BioNTech aşısından 2 hafta sonra başladığını ve ilk dozdan 6 hafta sonra ikinci doz aşısından sonra şikayetlerinin devam ettiğini belirtti. Akut faz yüksekliği de olan hastaya, yapılan PET-BT'de büyük damar vasküliti ile uyumlu bulgular tespit edildi. Literatür taramasında, aşılama sonrası de novo gelişen olguların derlendiği 69 makalede 80 vaskülit olgusu saptandı. Vaskülit alt grupları incelendiğinde, ilk sıralarda kutanöz lökositoklastik vaskülit (23/%29), ANCA ilişkili vaskülit (14/%18), IgA vasküliti (12/%15) ve kutanöz küçük damar vasküliti (12/%15) olduğu gözlendi. Bununla birlikte geniş bir yelpazede vaskülit alt grupları tespit edildi (Tablo 1). Sonuç: COVID-19 ve aşılamalar, farklı özelliklerde sistemik vaskülit riskini artırabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]