Kanserli hastaların klinik takibi sırasında % 15 oranında, postmortem dönemde ise % 30-50'sinde tromboembolik olaylar (TEO) saptanmaktadır. Bu hastalarda paraneoplastik sendrom olarak görülen TEO, Trousseau sendromu olarak bilinmektedir. Yoğun sigara içicisi, 50 yaşındaki erkek hasta 4 ay gibi kısa bir sürede, tekrarlayan TEO nedeniyle çok sayıda embolektomi ve amputasyonlar geçirmişti. Sağ hemitoraksta masif plevral efüzyon gelişmesi üzerine torasentez ya pıldı ve malign sitoloji olarak rapor edildi. Sağ aksiller lenfadenopatinin eksizyonel biyopsisi histopatolojik incelenme sonucunda akciğer adenokarsinom metastazı olarak rapor edildi. Sonuç olarak, kanser hastalarında Trousseau sendromu sık görülen bir durum olma sına rağmen nadiren rapor edilmektedir. Olgumuz, antikoagülan tedaviye dirençli durumlarda altta yatan olası bir malignitenin araştırılmasının gerekliliğini ve hastalığa erken tanı koymanın önemini bir kez daha vurgulamak amacıyla sunulmuKanserli hastaların klinik takibi sırasında % 15 oranında, postmortem dönemde ise % 30-50'sinde tromboembolik olaylar (TEO) saptanmaktadır. Bu hastalarda paraneoplastik sendrom olarak görülen TEO, Trousseau sendromu olarak bilinmektedir. Yoğun sigara içicisi, 50 yaşındaki erkek hasta 4 ay gibi kısa bir sürede, tekrarlayan TEO nedeniyle çok sayıda embolektomi ve amputasyonlar geçirmişti. Sağ hemitoraksta masif plevral efüzyon gelişmesi üzerine torasentez ya pıldı ve malign sitoloji olarak rapor edildi. Sağ aksiller lenfadenopatinin eksizyonel biyopsisi histopatolojik incelenme sonucunda akciğer adenokarsinom metastazı olarak rapor edildi. Sonuç olarak, kanser hastalarında Trousseau sendromu sık görülen bir durum olma sına rağmen nadiren rapor edilmektedir. Olgumuz, antikoagülan tedaviye dirençli durumlarda altta yatan olası bir malignitenin araştırılmasının gerekliliğini ve hastalığa erken tanı koymanın önemini bir kez daha vurgulamak amacıyla sunulmuştur. [ABSTRACT FROM AUTHOR]