Amaç: Kolon anastomoz kaçağının önlenmesi halen araştırmaları devam eden önemli bir cerrahi problemdir. Bu deneysel çalışma resveratrol (R) ve sildenafilin (S) sıçanlarda uygulanmasının anastomoz iyileşme sürecinin diğer etkenler ile belirgin etkileşim olmaksızın anastomoz sağlamlığına katkısını araştırmak için gerçekleştirilmiştir. Gereç ve Yöntem: Otuz altı sıçan rastgele olarak aşağıdaki şekilde dört gruba ayrıldı: Kontrol (K), S, R ve kombine (S&R). Tüm sıçanlara sol kolon rezeksiyonu ve sonrasında kolokolonik anatomoz uç uca anastomoz yapıldı. Ameliyattan sonra K grubuna 7 gün boyunca orogastrik tüp yoluyla sırasıyla S (10 mg/kg) ve R (10 mg/kg) verilirken K grubuna 10 mg/kg musluk suyu verildi. S&R grup, aynı dozajlarda hem S hem de R aldı. Tümsıçanlara postoperatif 7. günde ötenazi yapıldı. Anastomoz patlama basıncı (APB) ölçüldü ve histopatolojik inceleme ve hidroksiprolin (T.H.) seviyesi değerlendirmesi için doku örnekleri alındı. Bulgular: APB, S&R grupta K grubuna göre anlamlı olarak daha yüksekti (p=0,021). Histopatolojik olarak ödem açısından değerlendirildiğinde aradaki anlamlı fark S&R gruba bağlıydı. Doku ödemi S&R grupta K, S ve R gruplarına göre daha düşüktü (p=0,004). Polimorfonükleer lenfosit artışı, lenfosit artışı, makrofaj artışı, mukoza-epitelyal durum ve submukozal köprüleşme için analiz edildiğinde gruplar arasında anlamlı fark yoktu. Gruplar arasında hidroksiprolin seviyelerinde de anlamlı farklılıklar yoktu (p=0,222). Sonuç: Sonuçlar, R ve S kombinasyonunun, sol kolonik anastomozlu sıçanlarda patlama basıncını önemli ölçüde artırdığını ve S'nin bu sonuçta potansiyel olarak anahtar rol oynadığını göstermektedir. Mevcut sonuçlar umut vericidir, ancak doğrulama için ek çalışmalara ihtiyaç duyulacaktır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]