Amaç: Akut myeloid lösemi (AML) hastalarında ölçülebilir kalıntı hastalık (MRD) değerlendirmesinin optimal zamanlaması henüz tam olarak tanımlanmamıştır. Allojeneik hematopoietik kök hücre nakli (AHKHN) öncesinde ve sonrasında MRD'nin prognostik parametreler üzerindeki etkisini araştırdık. Gereç ve Yöntemler: Tam morfolojik remisyonda AHKHN yapılan 77 AML hastası çalışmaya dahil edildi. MRD analizleri 10 renkli akım sitometri ile yapıldı ve 10-4 pozitif olarak tanımlandı. Nüks riski ve sağkalım sonuçları AHKHN öncesi ve sonrası MRD pozitifliğine göre değerlendirildi. Bulgular: Hastaların ortanca yaşı 46 (18-71) yıl olup, bunların 41'i (%53,2) erkek, 36'sı (%46,8) kadındı. AHKHN sonrası medyan takip süresi 12,2 aydı (0,2-73 ay). Tüm kohortta 2 yıllık genel sağkalım (OS) %37 olup, nakil öncesi MRD-negatif ve MRD-pozitif olan hastalar arasında anlamlı sağkalım farkı saptandı (%63 vs %16, p=0,005). İki yıllık OS AHKHN sonrası +28 günde MRD pozitif olan hastalarda, MRD negatif olanlar ile karşılaştırıldığında önemli ölçüde kısa bulundu (p=0,03). Bir yıllık nüks riski nakil öncesi hastalık durumu da dahil olmak üzere diğer nakil ile ilişkili faktörlerden bağımsız olarak, nakil öncesi MRD pozitif olanlarda MRD negatif hastalara kıyasla 2,4 kat (%95 güven aralığı: 1,1-5,6; p=0,04) daha yüksek bulundu. AHKHN öncesi MRD pozitif olan hastalarda olaysız sağkalım (EFS) anlamlı olarak daha kısaydı (p=0,016) ve nakil sonrası MRD pozitifliği artmış nüks riskiyle ilişkiliydi. OS ve EFS, nakil sonrası +28 günde MRD pozitif olan hastalar arasında daha kısa saptandı (p=0,03 ve p=0,019). Sonuç: Sonuçlarımız diğer faktörlerden bağımsız olarak AHKHN öncesi ve sonrası MRD'nin önemini göstermektedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]