Amaç: Bu çalışmanın amacı, koroner arter kalsifikasyonu (KAK) skoru olan semptomsuz kronik böbrek yetmezlikli hastalarda (KBYH), parçalanmış QRS (pQRS) ile klinik sonuçları arasındaki ilişkiyi araştırmaktı. Gereç ve Yöntemler: Yüz altmış dört KBYH çalışmaya dâhil edildi. KAK skoru için 64 kesitli çok dedektörlü bilgisayarlı tomografi (ÇDBT) kullandık. Hastaları, majör kardiyak ve serebrovasküler olay (MKSVO) gelişmesi, koroner arter, serebral veya periferik arter revaskülarizasyonu gereksinimi açısından takip ettik. Bulgular: Medyan KAK skoru 744±443,2 Agatston birimi [Agatston unit (AU)] idi. KAK skoru pQRS'li KBYH'li hastalarda (n=55; Grup 1) =300 AU idi. Kalan 109 hastada (Grup 2) pQRS kanıtı yoktu. Medyan KAK skoru Grup 2 hastalarında anlamlı derecede yüksekti (p=0,001). Daha yüksek KAK düzeyine sahip 11 hastada koroner arter revaskülarizasyonu gerekti. Grup 1 hastalarda karotis arter stenozu ve periferik arter tıkanıklığı tespit edildi. Grup 2'de 12 (%11) hastada izole koroner arter hastalığı (KAH) saptadık. KAH, karotis ve periferik arter hastalığı Grup 1'de daha sıktı (%30'a karşı %16,5) (p=0,0001). Takip süresi içinde Grup 1'de 22, Grup 2'de 32 hastaya koroner revaskülarizasyon gerekti (p=0,003). İzlemde; Grup 1'de 14, Grup 2'de 18 hasta hayatını kaybetti. Sonuç: Çalışmamız, pQRS sıklığı ile KAK düzeyi arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermiştir. pQRS olan asemptomatik KBYH'lerde MKSVO'ları önlemek için MDBT kullanılarak KAK skoru araştırılabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]