Giriş: Yapılan çalışmalarda İnsan immün yetmezlik virüsü (HIV) tanısı alan hastalarda damgalama (stigma), benlik saygısında azalma ve depresyonun arttığı görülmüştür. Çalışmamızda HIV ile enfekte bireylerde damgalama, benlik saygısı ve depresyonun araştırılması ve kontrol gruplarıyla karşılaştırılması, bu hastalarda tanı esnasında ve antiretroviral tedavi altında psikiyatrik semptomların seyri ve sıklığının araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma 01.02.2022 ile 31.10.2022 tarihleri arasında HIV ile enfekte olan 150 gönüllü hasta ile, 90 gönüllü sağlıklı bireyden oluşan popülasyonda yapılmıştır. Hasta grubunda HIV/AIDS damgalama ölçeği-H (HADÖ-H), Rosenberg benlik saygısı ölçeği, Beck depresyon ölçeği doldurulmuştur. Bu grupta ayrıca hastane arşiv sistemi üzerinden tanı konulduğu anda bakılan HIV-RNA ve CD4 düzeyleri kaydedilmiştir. Kontrol grubunda ise Rosenberg benlik saygısı ölçeği, Beck depresyon ölçeği doldurulmuştur. Bulgular: Hasta grubunda HADÖ-H ortalama skoru 0,38 olarak hesaplandı. Tedavi deneyimli ve naif hasta grubunda alt ölçeklerin değerleri karşılaştırıldığında sadece olumsuz benlik algısı (p=0,045) ve bulaşma korkusu (p=0,018) alt ölçeklerinde iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu tespit edildi. Yüz elli hastanın 51'inin (%34) benlik saygısı düşük, 99'unun (%66) benlik saygısının normal olduğu görüldü. Kontrol grubunda ise 90 katılımcıdan 5'inin (%5,5) benlik saygısının düşük olduğu, 85'inin (%94,5) ise benlik saygısının normal olduğu görüldü. Hasta grubunda 36 hastanın (%24) depresif belirtisinin olmadığı, 114 hastada (%76) depresif belirti olduğu saptandı. Kontrol grubunda ise 66 katılımcıda (%73,3) depresif belirti görülmezken 24 katılımcıda (%26,7) depresif belirti saptandı. Benlik saygısı düşük olan hasta grubunda Beck depresyon ölçeği skorlarının benlik saygısı normal olan hasta grubuna göre anlamlı derecede daha yüksek olduğu saptandı (p≤0,001). Hasta grubunda orta, ağır ve çok ağır düzeyde depresyonu olan hastalara bakıldığında tedavi deneyimli 35 kişi (%38,8), tedavi naif ise 40 kişi (%66,7) olarak tespit edilmiş olup iki grup arasında depresyon açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu (p=0,009) saptandı. Sonuç: Çalışmada hasta grubunda damgalamanın istatistiksel olarak yüksek olduğu, benlik saygısının hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı derecede daha düşük olduğu ve depresif belirtilerin hasta grubunda kontrol grubuna göre daha fazla olduğu görüldü. Ayrıca hasta grubunda naif hastalarda deneyimli hastalara göre depresyon daha yüksek görüldü. Hasta grubunda benlik saygısı ile depresif belirtiler arasında anlamlı bir ilişki olduğu, benlik saygısı azaldıkça depresif belirtilerin arttığı saptandı. [ABSTRACT FROM AUTHOR]