Amaç: Anafilaksi, ciddi sistemik semptomlarla seyredebilen ve yaşamı tehdit eden solunum yetmezliği ve kardiyovasküler şokun eşlik edebileceği ani başlangıçlı bir durumdur. Travmatik bir olaya maruz kalma, hastaların ve ebeveynlerin aynı olayı tekrar yaşamaktan korkmasına neden olabilir, bu nedenle risk faktörlerinden kaçınmaya çalışırlar. Erişkin hastalarda ve anafilaksi tanısı konan genç erişkin (ergen) hastaların ebeveynlerinde anksiyete ve stres düzeylerinin belirlenmesi ve sağlıklı kontrollerle karşılaştırılması amaçlandı. Materyal ve metod: Anket tipi bir çalışma yapılmıştır. Kontrol grubu (grup 1), anafilaksi tanısı almış erişkin hastalar (grup 2) ve anafilaksi tanısı almış ergenlerin (grup 3) ebeveynleri (anne veya baba) çalışmaya dahil edildi. Katılımcıların kaygı düzeyleri Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri (STAI) ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya toplam 163 katılımcı dahil edildi. Yetmiş bir katılımcı kontrol grubunda, kırk dördü grup 2'de, otuz sekizi grup 3'te idi. Grup 2 ve grup 3 STAI-T ve STAI-S puanları kontrollerden anlamlı olarak yüksekti. STAI-T skorları (p=0.8) ve STAI-S skorları (p=0.74) açısından 2. ve 3. gruplar arasında fark bulunmadı. Gruplar arasındaki STAI-S ve STAI-T puanlarındaki fark, bağımsız faktörlerden etkilenmedi. Sonuç: Anafilaksi teşhisi konan yetişkin hastalar ve genç erişkinlerin ebeveynleri normal sağlıklı popülasyondan daha endişelidir. Anksiyete ve anafilaktik durumlar sıklıkla eşlik etmektedir. Anafilaksili erişkin hastalarda ve ebeveynlerinde psikososyal değerlendirme ilk adım olmalıdır. Hekimler anksiyetenin yol açabileceği zararları önlemelidir. Bu amaçla eğitim programları, tarama programları, hasta katılımlı destek eğitimleri düzenlenmelidir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]