Amaç: Non-invaziv tanısal yöntemler olan shear wave elastografi (SWE) ve difüzyon ağırlıklı magnetik rezonans görüntülemenin (DAG), toraksta plevra tabanlı kitlelerde benign ve malign lezyonların ayırımında kullanılabilirliklerinin histopatolojik bulgular ile karşılaştırılarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Mart 2015 ile Mart 2018 tarihleri arasında girişimsel radyoloji ünitesine transtorasik biyopsi amacıyla başvuran, bilgisayarlı tomografide (BT) plevra tabanlı kitle izlenen ve biyopsiye uygun bulunan 63 olgu çalışmaya dahil edilmiştir. Tüm olgulara DAG yapılmış ve kitlelerin ADC değerleri ölçülmüştür. Tüm olgulara SWE uygulanmış ve en yüksek SW hızı ölçülen alandan transtorasik biyopsi yapılmıştır. Histopatolojik olarak benign ve malign olduğu belirlenen lezyonların DAG ve SWE bulguları karşılaştırılmıştır. Bulgular: Olguların 56'sı erkek, 7'si kadındı. Ortalama yaş 64.68±10.13 idi (41-85). Olguların 44'ü malign, 19'u ise benigndi. Malign olgularda maksimum SW hızı ortalama 4.13±0.59 m/sn, benign olgularda ise 3.55±0.71 m/sn ölçülmüş olup fark anlamlı idi (p=0.001). Malign olgularda mean ADC 1.04±0.30 x 10-3 mm2/sn, benign olgularda ise 1.32±0.33 x 10-3 mm2/sn ölçülmüş olup fark anlamlı idi (p=0.002). Malign olgularda minimum ADC 0.73±0.29 x 10-3 mm2/sn; benign olgularda ise 0.99±0.44 x 10-3 mm2/sn ölçülmüş olup fark yine anlamlı idi (p=0.024). ROC analizi sonucu maksimum SW hızı değeri ≥ 4.08 m/sn, mean ADC değeri ≤1.01x10-3 mm2/sn ve minimum ADC değeri ≤ 0.8x10-3 mm2/sn malign tanısı için cut-off değeri olarak alındığında, başarılı şekilde malign-benign ayrımı yapılabilmekteydi. Sonuç: Transtorasik US elastografi ve difüzyon MR, uygun olgularda malign-benign lezyon ayrımında yararlıdır. Hem SWE, hem de difüzyon MR incelemesi, radyasyon içermemeleri ve non-invaziv olmaları nedeniyle rutin kullanımda kullanışlı yöntemlerdir. Özellikle SWE, biyopsi kılavuzluğu için uygun olup yetersiz materyal olasılığını engelleyebilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]