Amaç: Çalışmamızda organ nakli verici adaylarının psikiyatrik değerlendirmeleri, anksiyete, depresyon ve yaşam kalitesi düzeyleri araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma Mayıs 2015-Şubat 2016 tarihleri arasında yürütülmüştür. Toplam 102 gönüllü çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalara Sosyodemografik veri formu, DSM-IV Eksen Tanıları İçin Yapılandırılmış Klinik Görüşme Ölçeği-Klinik Versiyonu(SCID-I/CV) ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ), Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Belirti Tarama Listesi (SCL-90-R), SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği (SF-36) uygulanmıştır. Bulgular: Başvuranların yaş ortalaması 41.64±12.02 olup, %42.2'si (n=43) erkek, %57.8'i (n=59) kadındı. Verici adaylarının alıcılara olan yakınlık dereceleri; %57.8'i (n=59) 1. derece akraba, %19.6'sı (n=20) eş, %22.5'i (n=23) diğer akraba ve tanıdık idi. Yakınlık derecelerine göre yapılan gruplandırmada; BDÖ, BAÖ ve SCL-90-R toplam puanı ile kişilerarası duyarlılık ortalaması gruplar arasında anlamlı düzeyde farklılık vardı. Sonuç: Dünya ortalamasına göre ülkemizde canlı verici sayısı kadavra vericiye göre daha fazla olup, genellikle verici adayları eş, birinci derece akraba gibi yakın aile içindeki bireylerden oluşmaktadır. Bu sebeple; nakil sürecinden doğrudan ve dolaylı olarak etkilenen aile içi ve yakın akrabalar verici adayı/verici olarak daha fazla ruhsal ve sosyal yönden etkilenebilmektedirler. Nakil süreci gibi uzun bir tedavi ve bakım gerektiren bir durumu iyi yönetebilmek için alıcı yanında vericilerin de psikososyal durumlarını değerlendirerek bu sürece dahil etmek gerekmektedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]