AMAÇÇalışmamızın amacı, 01 Ocak 2011-31 Aralık 2017 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi (DEÜTF) İlaç ve Zehir Danışma Merkezi'ne (ZDM) danışılan ve ekstrakorporeal tedavi yöntemleri uygulanan zehirlenme olgularının değerlendirilmesidir. YÖNTEMKesitsel ve tanımlayıcı nitelikteki araştırmamızda, ekstrakorporeal tedavi yöntemi uygulanan olguların hastaneye başvuru özellikleri, demografik verileri, zehirlenme özellikleri, klinik belirti ve bulguları, uygulanan ekstrakorporeal tedavi ve ekstrakorporeal tedavi dışı yöntemler, izlem ve sonuç verileri değerlendirildi. Olguların klinik belirti ve bulguları Poisoning Severity Score'a göre derecelendirildi. DEÜTF ZDM, Nefroloji Bilim Dalı kayıt formları ve hastane otomasyon sisteminden elde edilen veriler, SPSS-24 (SPSS INC., Chicago, IL, USA) programına kaydedildi. İstatistiksel analizde Student'ın t-testi, Mann-Whitney U, ki-kare testi, Fisher's exact test ve lojistik regresyon analiz yöntemleri kullanıldı. BULGULARÇalışmamıza, zehirlenme nedeniyle ekstrakorporeal tedavi yöntemi uygulanan 75 kişi dahil edildi. Genel yaş ortalaması 51.5±19.7 yıl olup, erkek olgular çoğunluktaydı (45, %60.0). Tüm olguların %58.7'si akut, %25.3'ü kronik, %16.0'ı kronik zeminde akut zehirlenme olarak değerlendirildi. Zehirlenmelerin %58.7'si istem dışı iken, %41.3'ü istemli idi. En sık zehirlenme etkenleri sırasıyla metanol (%37.3), lityum (%18.7), karbamazepin (%10.7) ve digoksindi (%6.7). Başvuru sırasında ortalama Glaskow Koma Skoru (GKS) 11.4±4.5 olup, olguların %2.7'sinde (2) hiçbir klinik belirti ve bulgunun olmadığı, %24.0'nda (18) hafif, %26.7'sinde (20) orta, %46.7'sinde (35) ise ağır klinik belirti ve bulguların görüldüğü saptandı. Tüm hastalara uygulanan ekstrakorporeal tedavi yöntemi `hemodiyaliz` olup, olguların yaklaşık üçte birine (%29.3) özgül antidot tedavisi uygulandığı saptandı. Hemodiyaliz uygulama nedeni, olguların %74.7'sinde `maruz kalınan maddenin eliminasyonunun artırılması` iken, %25.3'ünde `renal destek amaçlı` idi. Uygulanan hemodiyaliz ortalama seans sayısı 2.5±2.7 ve ortalama akım süresi 478.1±567.7 dakika idi. Hemodiyaliz sırasında en sık görülen komplikasyon hipotansiyondu. Olguların %26.7'si (20) servise yatırılıp, %73.3'ü (55) ise yoğun bakımda izlenirken, 50 yaş ve üstünde erkeklerin yoğun bakıma yatırılma oranının kadınlara göre anlamlı ölçüde yüksek olduğu saptandı (p