Giriş: Yüksek mortalite ve morbiditeye neden olan tüberküloz menenjitinin etkin tedavisi, hastalığın seyri açısından önemlidir. Bu olgumuzda etkin anti-tüberküloz tedavisine rağmen serebral tutulumun devam ettiği tüberküloz menenjitinin sunulması amaçlanmıştır. Olgu: Kronik hastalık öyküsü olmayan 38 yaşında kadın hastaya, iki yıl önce dört aydır olan şiddetli baş ağrısı, kusma, ateş şikayetiyle başvurduğu merkezde menenjit ön tanısıyla lomber ponksiyon (LP) yapılıyor. Lökosit sayısı: 80/mm3, %70 nötrofil hakimiyetinde, protein: 165 gr/dl, glukoz: 19 gr/dl (eş zamanlı kan şekeri bilinmiyor), klor: 110 mEq/l olarak saptanıyor. BOS örneğinde üreme olmayan hastanın, tüberküloz polimeraz zincir reaksiyon (PCR) sonucu düşük düzey pozitif olarak sonuçlandığı için rifampisin 1*600 mg, izoniyazid (INH)1*300 mg etambutol 1*1250 mg, pirazinamid 1*1500 mg tedavisi başlanıyor. Tedavinin dördüncü ayında hasta baş ağrısı, bulantı, işitme kaybı, bulanık görme şikayetleriyle ileri tetkik amacıyla servisimize yatırıldı. Serolojik tetkiklerinde anti-HIV tarama testi negatif. Kraniyal MR ayırıcı tanıda fungal etkenler olmakla beraber ön planda tüberküloz menenjiti olarak yorumlandı (Şekil 1). Hastanın ikili antitüberküloz tedavisine devam edildi. Tedavinin birinci yılında baş ağrısı, bulantı şikayetiyle tekrar başvuran hastanın kraniyal MR'da kraniyal ödem artışı raporlandı. INH, RIF tedavisine prednizolon 5 mg, mannitol 4x150 ml eklendi. LP uygulandı; %87,5 mononükleer hücre hakimiyetinde 40/µL lökosit saptandı. BOS klor, sodyum, proteini, şekeri olağandı. BOS incelemesinde ARB görülmedi, kültürde üreme olmadı. Nöroradyoloji konseyinde ek patolojiler açısından beyin biyopsisi önerildi. Biyopsi sonucu kazeifikasyon nekrozu içeren granulom ile uyumlu olarak raporlandı. Mikobakteriyolojiye gönderilen örnekte ARB 1+ olarak sonuçlandı; kültürde üreme olmadı. M. tuberculosis kompleks PCR pozitif saptandı. Postoperatif ateşi olan hastanın tedavisine moksifloksasin 1*400 mg, linezolid 2*600 mg eklendi. Tedavi sonrası stabil izlenen hasta, yatışının 28. gününde rifampisin, INH, metilprednizolon, moksifloksasin ve linezolid tedavisiyle taburcu edildi. Hasta taburculuktan dört ay sonra konuşamama ve kusma şikayetiyle acile başvurdu. Hemoglobin değeri 2,5 gr/dl olarak saptanan, ilaç ilişkili hemolitik anemi olarak değerlendirilen hastaya ERT replasmanı yapıldı. Periferik yayma ve kemik iliği biyopsisi yapıldı. Sideroblastik anemi ile uyumlu bulundu. Folik asit ve piridoksin başlandı. Kontrol Kraniyal MR'da tüberkülomların sebat ettiği raporlandı. Takiplerde dezorganize davranışlar sergileyen hastada çekilen BT sonrası 15 mm şift saptandı. Dekompresif kraniektomi yapıldı. İntraoperatif alınan örneklerde M. tuberculosis kompleks PCR pozitif saptandı. Postoperatif dönemde semptomları gerileyen hasta EKMUD tüberküloz webinarında olgu sunumu olarak tartışıldı. Paradoksal reaksiyon olarak değerlendirildi. Yüksek doz steroid başlandı. Bir ay sonraki MR'ında regresyon saptandı. Hasta halen 80 mg/gün steroidle takip edilmektedir. Sonuç: Tüberküloz menenjit nedeniyle takip edilen ancak tedaviye yanıt alınamayan hastalarda olası primer immün yetmezlikler, ilaç-ilaç etkileşimleri, ilaca dirençli tüberküloz, tüberküloz dışı patolojiler ve paradoksal reaksiyon akla getirilmelidir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]