Amaç: Emziren annelerde kontrasepsiyon önemli bir halk sağlığı konusudur. Aralıklı ve planlı gebelikler neonatal, maternal morbidite ve mortaliteyi azaltmaktadır. Doğum aralıklarının 27-32 ay olması durumunda anne ölümü, 3. trimesterde kanama, endometrit ve anemi sıklığının azaldığı kanıtlanmıştır. Doğum sonrası kontrasepsiyon kadın ve çocuk sağlığı açısından daha da önem kazanmaktadır. Çalışmada son 3 yılda aile planlaması polikliniğine başvuran emziren kadınlarda kontrasepsiyon tercihlerini belirlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Aile Planlaması polikliğine 1 Ocak 2014-1 Ocak 2017 tarihleri arasında başvuran 571 emziren kadın retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: 17-44 yaş grubu 571 olgunun yaş ortalaması 28,35±5,9 yıl (min-maks, 17-44 yıl) idi. Gravida 2,6±1,35 (1-8), parite 2,3±1,5 (1-7), yaşayan sayısı 2,3±1,07 (1-6) olarak saptandı. Araştırmaya katılan kadınların %65,2'si vajinal yoldan, %34,9'u ise sezaryen ile doğum yapmıştı. Kadınların polikliniğe başvurmadan önce tercih ettikleri yöntem sırası ile koitus interruptus (%50,6), kondom (%28,2), depo-medroksiprogesteron asetat (%2,5), rahim içi araç (RİA) (%1,2) ve %2,1'i ise hiçbir yöntem kullanmıyordu. 88 (%15,4) kadın lohusa idi. Aile planlaması polikliniğine başvuran kadınlara danışmanlık verildikten sonra %74,4'u RİA yöntemini, %25,6'sı kondom yöntemini tercih etti. Sonuç: Emziren annelerde kontraseptif yöntem seçimi ve zamanlaması emzirme paternini ve çocuk büyüme eğrilerini etkileyebilir. Hormon içermeyen yöntemlerden bariyer ve rahim içi araç (RİA) emziren kadınlarda en sık kulllanılan ve emzirme süresini, sıklığını ve süt miktarını etkileyemeyen yöntemlerdir. Gebelik döneminde kontrasepsiyon yöntemleri anlatılmalı ve postpartum dönemde danışmanlık verilmelidir. İstenmeyen gebeliklerde azalma sağlanmakla birlikte kısa aralıklar ile gebe kalmayı önleyerek maternal ve fetal mortalitede önemli bir azalma sağlanabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]